Dünyaya gelen bebeğin kulağına ezan okumak, ona güzel bir ad koymak, sağlıklı bir şekilde gelişmesini sağlamak bebeğin ebeveyni üzerindeki haklarıdır.
Spastik ve özürlü çocuklar, sağlıklı çocukların sahip oldukları haklara sahip olduktan başka, durumlarına uygun özel haklara da sahiptirler. Ailenin ve devletin bunlara karşı görevleri vardır. Çeşitli sebeplerle sahipsiz kalmış, annesini veya babasını veya her ikisini kaybetmiş yetimlerin toplum ve devlet üzerinde hakları vardır. Toplum ve devlet bunları koruma altına almazsa çocuk istismarcısı tacirlerin metaı haline gelir, kötü alışkanlıklar edinir, uyuşturucu ve içki bağımlısı haline gelir, toplum için zararlı olabilirler. Kur’an-ı Kerim yetimlerin ve onlara ait malların korunması gerektiği üzerinde ısrarla durur. Hz. Peygamber önce babasını, sonra annesini kaybetmiş bir yetim idi.. İki parmağını göstererek; “Ben ve yetimi koruyan cennette şu iki parmak gibi yan yana olacağız.” buyurmuşlardı.
Sa’di diyor ki; “Yetime merhamet et, gözünün yaşını sil, yüzünde toz varsa şefkatle temizle.. Aman öksüz ağlamasın! Çünkü o ağlayınca Arş-ı A’lâ titrer..” İslam toplumunda dul kadınları ve yetimleri korumak için pek çok vakıf kurulmuş veya dul ve yetimlere bakılması için vakıfnamelere kayıtlar ve maddeler konulmuştur. Çocuk Esirgeme Kurumu’nun da amacı aynıdır.
Çeşitli sebeplerle annesi veya babası tarafından terk edilen, sokağa veya cami avlusuna bırakılan yavrular ve bebekler de yetim hükmündedir. Anne ve babalarının kim olduğunun bilinmemesi onların insanlığına da Müslümanlığına da zarar vermez.
Kendinizi ve Ailenizi Ateşten Koruyun;
Yetim ve sahipsiz çocuklar için bir takım yetimhaneler, yetiştirme yurtları ve sevgi evleri kurulmakta, bunlara devletçe ve milletçe sahip çıkılmaktadır. Fakat bu yetmez, daha fazlasına ihtiyaç vardır. Yurtlarda kalma süresi biten ve öğrenimlerini tamamlayan bu gençlere iş bulmak, onları bir meslek sahibi yapmak ve evlenip yuva kurmalarına yardımcı olmak da gerekir.
Yeteri kadar mali imkanlara sahip olmayan yetenekli, zeki, dürüst ve çalışkan öğrencilerin öğrenim görmelerine yardımcı olmak ve bunlara burs tahsis etmek bu gençlerin hem devlet hem de servet sahipleri üzerinde hakkıdır.
Radyo, televizyon, yazılı basın, medya, sinema ve tiyatro gibi şeyler aslında güzel şeyler olmakla beraber burada bilerek ya da bilmeyerek çocukları ve gençleri kötü yola sevk eden ve bataklığa düşüren yayınlar da vardır. Çocukları ve gençleri bunlardan korumak da lazımdır.
Esrar, eroin, tiner, alkol gibi uyuşturucu ve keyif verici zararlı maddeler kullanan, sonuçta ailelerinden kopan, acınacak bir hale düşen çocuk ve gençlerin tedavi edilmeleri, topluma kazandırılmaları, bu durumda olanların hakkı, devletin ise görevidir. Bu bakımdan Yeşilay’ın faaliyetlerini desteklemek gerekir. Çocukların ve gençlerin kötü yollara düşmemeleri, teröre bulaşmamaları için doğru dürüst bir din inancına ve ibadet hayatına sahip olmaları önemli olduğu gibi onların bir işe ve bir hobiye sahip olmaları, sporla ilgilenmeleri de faydalıdır. Bebekler, çocuklar ve gençler bir milletin geleceğidir. Geleceğin iyi ve huzurlu olması onların sağlıklı ve doğru yetiştirilmelerine bağlıdır.
Ve Hak Teala buyurur; “Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi cehennem ateşinden koruyun.!”