Tekerlekli Sandalyem

 

RÜZGAR

Ellerimi kanatırcasına tutuyordum uçurtmanın ipini.Sema kollarını açmış çağırıyordu, bin bir emek yaptığım uçurtmamı.Marangozdan aldığım birkaç çıta, kırtasiyeden aldığım ambalaj kağıdı…Kuyruğu için ise annemin alışveriş poşetleri.Rengarenkti benim uçurtmam.Diğerlerinden çok farklı.Bir ismi bile vardı,Rüzgar.Günlerce havanın güzel olmasını beklemiş, defalarca havalanması için denemiştim.evet,şimdi semada uçurtmam.Çok korkuyorum elimden süzülüverecek diye ipi.Öyle ya bu benim ilk uçurtmam.Keşke kaçıp gideceğine beni de alıp götürse.Hep merak etmişimdir gökyüzünü.Çizgi filmlerdeki gibi insanlar gökkuşağında oturabilir mi ya da Güneş’in bizim resimlerde çizdiğimiz gibi bir gülen yüzü var mı? Yağmur yağdığında siyah bulutların kızgın suratları mı oluyor? Rüzgar, beni kuşlarla da tanıştırır.Belki bir martının kanadına tutunup deryaya ‘’Merhaba ‘’ derim.Vapurdan simit atan çocuklara gülümserim.Ben bunları düşünürken Rüzgar, hafif bir tüy tanesi gibi gökyüzünde süzülüyordu.Düşündüklerimi bilse bana nasıl gülerdi kim bilir.Martı bir dost, gökkuşağında oturmak.Annem kızmakta haklı.Bazen bu hayal kurma işini abartıyorum.Hayır hayır haklı değil! İnsan neden hayal kurmayı abartmasın ki?

Ben başka bir Dünya çizip, kendim boyayacağım.Deryayı beyaz yapacağım, semayı yeşil.Benim martılarım mavi olacak.Bütün taşları rengarenk boyayacağım.Kötü adamları, sol yanında kötülük barındıranları çizmeyeceğim dünyama.Bütün çocukların eline kırmızı elma şekeri çizeceğim.Baloncu amcalar, oyuncakçı teyzeler.Tam da resim öğretmenimin istediği gibi hiç beyaz yer kalmadan boyayacağım.Bittiğinde birer gülen yüz konduracağım her insanın yüzüne.Ellerini tutuşturacağım birbirine.Bütün silahları , savaş tanklarını, atom bombalarını sileceğim resmimden.Bu Dünyada savaşmak yasak..

-Umuuuuuuuuuuuuuuuutttt!!

-Efendim, anne?

-Arkadaşların gelmiş oğlum.Bak bir de hediye yapmışlar sana.Hadi gel buraya seni bekliyorlar.

– Tamam anne geliyorum.

-Yardım ister misin oğlum?

-İstemem anne.Alışım tekerlekli sandalyeme.

Arkadaşlarım bir uçurtma yapmışlar bana.Yaz geldiğinde uçuracakmışız.Annem söz verdi.Götürecek bizi arabasıyla, en yüksek tepeye.Arkadaşlarım bir de isim vermiş el emeği, göz nuru uçurtmaya, Rüzgar.

Yorum yapın