Lütfetmediniz.!

Çalışmak, engellilere yönelik bir ayrıcalık ya da devletin verdiği bir lütuf değil, bir insan hakkıdır.!!! Bakan Recep Akdağ, görme engelli Nurullah Mehmetoğlu dan özür diledi ama…; Birleşmiş Milletler Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi, giriş bölümünde “İnsanlık ailesinin tüm üyelerinin niteliğindeki onurun ve eşit ve ayrılmaz haklarını tanımanın dünyada özgürlük, adalet ve barışın temeli olduğuna” vurgu yaparak, … Devamını oku

Engelli bireylerle nasıl iletişim kurmalıyız.?

Elinizdeki kitapçık, günlük hayatta özürlü bireylerle nasıl iletişim kurulacağı ile ilgili temel bilgileri içermektedir. Toplum olarak özürlülerle birlikte olma ve iletişim kurma deneyimimiz azdır. Bu deneyim azlığı, büyük ölçüde özürlülerin toplumsal alanlarda (sokakta, okulda, işyerinde.. vb) yeterince yer alamamalarından kaynaklanmaktadır. Binaların özürlü bireylere uygun olmaması, bilgilerin özürlülerin yararlanacağı şekilde sunulmaması, özürlüler ile ilgili olumsuz düşünce … Devamını oku

Engellinin İnsan Hakları Hareketi (ENDER)

AMAÇ Engellilerin yaşadıkları sorunları sorgulamak, Engelli kadroların kalitesini yükseltmek, yaşanan olumsuzluklara karşı sivil insiyatif almak için engellileri mücadeleye katılmaya çağıran, bu hedef doğrultusunda çözüm yöntemleri üretmek üzere kurulmuş bir sivil toplum hareketidir. 

 Engellinin İnsan Hakları Hareketi, haklarımız kadar sorumluluklarımızın da olduğu kavrayışı içinde, Engellinin hak arama bilincinin geliştirilmesini esas alır. Hareket 2009 yılında düşünsel … Devamını oku

Sol Politikada Engelliler.!

Tüm dünyada “sol”, geliştirdiği “sosyal politikalar” sayesinde “sağ partilerin” itici gücü olmuştur. Sol politika ezilmiş, yoksul, emekcinin yanında ondan yana taraf alan görüşleriyle bilinir. Türkiye’de solun temsilcisi olan CHP’ye baktığımızda bu söylemlerden uzak, sloganlara dayalı bir söylem geliştirdiğini görüyoruz. Solun karşıtı ve sağ politikanın öncüsü AKP ise solun tüm söylemlerini onun elinden almıştır. Bu iki … Devamını oku

Muktedir Olanların Küstahlığı.!

Engellilerin toplumun değişik katmanları tarafından, “küçümsendiğini, hor görülüp yok sayılarak ayrımcılığa tabi tutulduğunu” biliyoruz. İktidarda olan muktedirler ise, bu ayrımcı tutum karşısında ayrımcılığa uğrayan gruplardan yana “taraf” olup onların yanında olması gerekirken, ayrımcılığa çanak tutan, tavırlar, sözler söylemesi kabul edilebilir bir durum değildir. Güçlünün güçsüzü ezdiği, zenginin fakiri, sömürmeye devam ettiği kapitalist dünya düzeninde görünürde … Devamını oku