Cinsellik yemek yeme su içme nefes alma gibi doğal bir ihtiyaçtır.
Engelli olsun normal olsun her birey cinsiyeti ile doğar. Cinsiyet kelime anlamı olarak ”dişi” veya “erkek” olma şeklinde açıklanabilir.Cinsel kimlik ise kişinin cinsiyetinden haberdar olması ve cinsiyetine uygun davranışlar göstermesidir.Bu noktada kişinin kendi cinsiyetinden memnun olması, böyle yaşamaktan mutluluk duyması çok önemlidir.
Zihinsel engelli çocuk ve gençlerde cinsel gelişime baktığımızda normal gelişim gösteren çocuklarla aynı sırayı izlediği ancak zihinsel gelişim düzeyine bağlı olarak daha yavaş ve geriden takip ettikleri görülür. Gerçekte cinsel eğitim doğumla beraber başlar.Erişkin yaşına hatta ölüme dek aile ve toplum içinde sürer.Erişkinlik döneminde de insanların bilgiye ve desteğe ihtiyaçları bitmez. Ancak maalesef erişkinler bunu dile getirmekte zorlanır ve yardım istemekten çekinirler.Oysa küçük yaştan itibaren cinsel konularda sorulan sorular cinsel eğitimin en önemli parçasını oluşturur.
Çocuklar önce cinsiyetle ilgili fiziksel farklılıkları fark ederler. ”Neden babaların bıyıkları var?”, ”Neden babalar etek giymez?”, “Neden kızların pipisi yok?” gibi sorular ilk sorulardandır. Bu, anne-babanın da cinsiyetle ilgili ilk kez bilinçli davranışta bulunduğu andır. Çünkü bu ana kadar cinsel eğitimin bir anlamda gizli kaldığını, su üstüne çıkmadan sürdüğünü söyleyebiliriz.
Çocuğun çevresinde yaşı yakın kardeşler, akraba veya komşu çocukları varsa cinsel konularla ilgili soruları daha erken sorabilmektedirler.
Aslında tüm yaşlarda sorulan cinsel sorular için en önemli nokta anne-babanın soruları cevaplarkenki tutumlarıdır. Çocuğu kesinlikle ayıplamamak, azarlamamak, susturmamak gerekir. Bu şekilde davrandığımızda çocuğumuz bu soruların sorulmaması gerektiği fikrine kapılır ve cevapları başka kişilerde arayabileceği gibi gözetleme veya deneyler yapma yollarına da başvurabilir. Bu da cinsel eğitimin anne-babanın kontrolünden çıkması, bir anlamda istemediğimiz bir yöne gitmesi demektir.Oysa her aile çocuklarına kendi aile yapısı ve kültürü doğrultusunda bir cinsel eğitim vermek ister.
Zihinsel engelli çocuk ve gençlerde cinsel gelişim incelenirken takvim yaşları değil gelişim düzeyleri dikkate alınmalıdır.Bu şekilde değerlendirildiğinde anne-baba veya eğitimcilere sorun gibi görünen pek çok durumun gerçekte sorun sayılamayacağı anlaşılır.Örneğin takvim yaşı 15, ancak zihinsel düzeyi altı yaş olan bir genç cinsel organlar, göğüsler, bebeklerin nasıl doğduğu ile ilgili sorular sorabilir.Bu sorular altı yaş zihinsel düzeyi için beklenen normal sorulardandır. Bu çocuklara gelişimsel düzeylerine uygun eğitim ve tepkiler verilmelidir. Zihinsel engelli çocukların genelde yaşıtlarından daha fazla cinsel ilgileri olduğu, daha fazla cinsel içerikli davranışları olduğu düşünülür.Oysa bu çocuklar cinsel içerikli davranışların nerede, ne zaman, hangi durumlarda uygun olup olmadığını bilemedikleri için yani bir anlamda cinsel tipli davranışlarını kontrol edemedikleri için böyle algılanmaktadırlar.
Herhangi bir davranışı sorun olarak tanımlamadan önce çocuklar için uygun olduğunu düşündüğümüz davranışları hatırlamakta yarar vardır.Çocuklar için uygun olduğunu düşündüğümüz bazı davranışlar şunlardır:
*Cinsel organlar, göğüsler hakkında soru sormak.
*Banyo yapan birini gördüğünde ilgi ile izlemek.
*Doktorculuk oynamak.
*Evcilik oynamak, anne-baba ve değişik rolleri üstlenmek.
*Bazen çok heyecanlı, gergin, korkmuş iken cinsel organına dokunmak.
*Arkadaşları ile cinsellik hakkında konuşmak.
*Kızsa erkek, erkekse kız arkadaşı olduğunu söylemek.
*Giyinirken veya banyo yaparken yalnız olmak istemek.
*Ayıp şakalar ve sözler duyduğunu söylemek, bunları tekrar etmek istemek.
*Cinsler arasındaki farkları merak etmek.
*Karşı cinsten birini rol gereği taklit etmek.
*Hayvanların üremelerini incelemek.
*Diğer çocukları ve yetişkinleri öpmek, onların kendisini öpmelerine izin vermek.
Tüm bu sayılanlar çocuğun gelişim düzeyine göre normal sayılabilecek davranışlardandır. Herhangi birini problem olarak tanımlamadan önce bazı noktalara dikkat edilmelidir. Bunlar:
*Zekâ düzeyine uygunluk,
*Şiddet,
*Sıklık ve sürekliliktir.
Örneğin:
Cinsel organlar, göğüsler ile ilgili soru sormak normal davranışlardandır.Ancak çocuğun çok fazla bilgi sahibi olmak istemesi, sürekli bu konuyu gündeme getirmesi veya tam tersi, cinselliğe ilişkin korku ve kaygı göstermesi dikkat edilmesi gereken durumlardır.
Doktorculuk oynamak normal sayılırken başka hiçbir oyun oynamak istememek, diğer çocukları doktorculuk oynamaya zorlamak, bunun için fiziksel veya sözel baskı yapmak problem durum yapılabilir.
Bir oyunda karşı cinsi taklit etmek normal sayılır ancak sürekli karşı cinsin rollerini istemek ve kendi cinsinden olmaktan hoşlanmamak problem sayılabilir ve özel yardıma gereksinim duyulabilir.
Çocukta problem sayılabilecek bir cinsel davranış varsa gizlemek, görmezden gelmek yerine profesyonel yardıma başvurmak, tedbirler almak gereklidir.Cinsel eğitimin problemleri önleyebileceği, azaltabileceği, çözümlere yardımcı olabileceği unutulmamalıdır.
Engelli çocuklara cinsel eğitim verirken bazı zorluklarla karşılaşılmaktadır. Örneğin bazı çocuklarla göz kontağı kurmada güçlük çekilebilir; bazıları konuşma problemi nedeni ile soru soramaz veya sorulan soruları cevaplayamazlar. Ayrıca özrün tipi ve derecesine göre çok tekrar gerekebilir. Bunların yanında bir konuya da dikkat edilmelidir.Bu çocuklara cinsel konularda eğitim verirken üstü kapalı bir anlatım, gizli kelimeler, yapmacık benzetmeler kullanılmamalıdır.Somut, açık, net, onların yanlış yorumlamasına izin vermeyecek bir anlatım kullanılmalıdır.
Zihinsel engelli çocuk ve gençlerin giyim tarzına da dikkat edilmelidir.Bazen takvim yaşı büyük engelli çocuklara çok bebeksi kıyafetler giydirildiği, saçlarının bebeksi bir modelde tarandığı görülmektedir.Bu da çocukların çevre tarafından algılanışlarını etkileyebilmektedir. Aileler bu konuya dikkat etmelidirler.
Maalesef, zihinsel ve fiziksel engelli çocuk ve gençlerin cinsel hakları olduğu unutulmakta, cinsel konulardaki bilgi gereksinimleri, cinsellikle ilgili duygu ve düşünceleri çoğu zaman gözardı edilmektedir.
1960’lara kadar toplumlarda bu konuda tamamen baskıcı ve olumsuz tutumlar gözlenmekteydi.Kaynaştırma akımının gündeme gelmesi ile engellilerin de cinsel yaşam ve cinsel eğitim alma hakları olduğu konusu önem kazanmıştır.Bunun yanında yaklaşık olarak son on beş yıl içinde cinsel taciz konusu ve AIDS tehlikesinin gündeme gelmesinden sonra sağlıklı cinsel eğitim programlarının hazırlanması gerekliliği vurgulanmıştır.Bu programlarda sadece cinsel yaşam ile ilgili bilgiler değil, sosyal ilişkiler ve kendine güvenin geliştirilmesi amaçlarının da yer alması gerektiği savunulmaktadır. Engellilere verilecek cinsel eğitimin bir amacı da toplumsal yaşam içinde çıkabilecek problemleri önleme ve aynı zamanda yaşam kalitesini daha iyi bir düzeye getirmek olmalıdır.
Normal ve engelli çocukların cinsel eğitim programlarına alınacak bazı başlıklar şunlar olabilir:
* İnsan gelişimi
– Vücut algısı
– Fiziksel, duygusal, sosyal, zihinsel gelişimin desteklenmesi
– Cinsel kimlik kazanımı
* İlişkiler
– Aile içi ilişkiler
– Arkadaşlarla ilişkiler
– Karşı cins ile ilişkiler
– Aşk/sevgi
* Kişisel beceriler
– Karar verebilme
– İletişim kurabilme
– Kendini ifade edebilme
– Sorunları çözebilme
– Yardım isteyebilme
* Cinsel davranışlar
– Masturbasyon
– Cinsel taciz
– Üreme
– Korunma
* Toplum ve kültür
– Cinsel roller
Pek çok araştırmacı yaptıkları çalışmalarda engelli bireylere cinsel konularda yeterli bilgi verilmediğini bulmuşlardır.Normal çocukların arkadaş ve anne-babadan bilgi alma şanslarının engelli çocuklardan daha yüksek olduğu bilinmektedir. Gerçekten de engelli çocukların yeterli arkadaşı yoktur. Pek çoğu özel bir eğitim programı içindedir ve ayrıca bilgiyi ve olayları anlama ve değerlendirmede sınırlılıklar vardır.Anne-babasından da bilgi alamayan engelliler için bilgi alma kaynağı olarak medya görülmektedir. Oysa çocuk ve gençlerin medyadan bilgi almasının bazı tehlikeleri vardır.Medyadaki tüm modellerin doğru olduğu söylenemez ayrıca çocuğun soru sorma, merak ettiklerini tartışma şansı yoktur.Bu nedenle anne-babalar engelli çocuklarının cinsel eğitimine gereken önemi vermelidirler.
Eğitimcilerin yakındıkları konulardan biri de küfür etmek, argo kullanmak veya küfür niteliğinde hareketler yapmaktır.
Zihinsel engelli çocukların küfür etmeleri ve argo kullanmalarının nedenlerinden bazıları şunlar olabilir:
* Çocuk evde anne-baba, kardeşlerinden veya okulda arkadaşlarından duyuyor olabilir.
* Kullandığı kelimenin anlamını bilmiyor olabilir.
* Kullandığı kelimenin karşısındakini inciteceğini bilmiyor olabilir, söylemek istediği şey için uygun kelimeyi bulamamış olabilir.
* Karşısındakini gerçekten kırmak, incitmek istiyor olabilir.
* Anne-babasının ilgisini çekmek için kullanıyor olabilir.
Aslında hemen hemen tüm çocuklar küfür ya da argo sayılabilecek pek çok sözcük bilirler.Ancak zihinsel engelli çocuklar nerede kullanıp nerede saklayacaklarını denetleyemedikleri için daha çok kullanıyor gibi algılanabilirler.Aileler öncelikle kendileri iyi modeller sunmaya dikkat etmelidirler. Çocuğun kelimenin anlamını bilip bilmediği ve biliyorsa neden kullanmak istediği gözlenmelidir. İstenmeyen sözcük yerine kullanabileceği seçenekler sunulmalıdır. Bu alternatif sözcük çocukla beraber bulunabilir.
Ergen yaştaki engelli kızlar için en önemli konu menstruasyondur. Genç kızlar mutlaka konuyla ilgili önceden bilgilendirilmeli, psikolojik olarak hazırlanmalıdırlar.Vücudunun büyüyüp olgunlaştığı için bu olayın yaşandığı, artık genç kızlığa adım attığı anlatılmalı ve bunun yanında bakım ve temizlik konusunda da rehberlik edilmelidir.İlk menstruasyon erkeklerin erkekliğe adım atması sayılan sünnette olduğu gibi minik bir kutlama ile kutlanabilir.
Cinsellik, yaşamımızın ve kişiliğimizin çok önemli bir parçasıdır. Normal ve engelli tüm bireylerin cinsel konularda bilgilendirilmeye ihtiyaçları olduğu ve tabii ki yaşlarına, toplum içindeki konumlarına, ahlâkî değerlerine ve bireysel özelliklerine göre değişse de cinselliği yaşamaya hakları olduğu unutulmamalıdır.